29 Mayıs 2013 Çarşamba

Bechdel Testi Hakkında Birkaç Ek ve 2011 Oscar Adayları



Yukarıdaki video, Feminist Frequency sitesinden alınmıştır. Oscar ödüllerine 2011 yılı için aday gösterilen filmleri incelerken aslında daha da çok ilgimi çektiği üzere, Bechdel testini de kısa ve öz bir şekilde anlatmış olan Anita Sarkeesian'ın esas blogu için sitesini ziyaret edebilirsiniz: http://www.feministfrequency.com/about/

Ben olayı bir feminist olarak değil, tüketim toplumu ve cinsiyet ayrımcılığı karşıtı olarak inceliyorum, hatta feminist olduğumu da söyleyemem, bu konuda herhangi bir kaygım ve iddiam yok. Ancak kadın vücudunun metalaştırılmasına ve sanat eserlerinin, cinsellik pompalanarak satış ürünü haline getirilmesine ciddi anlamda karşıyım, Bechdel testi hakkında Türkçe kaynak olmadığını gördüğümde bu blogu açtığımda çevremden aldığım tepkilerin çoğu, "Ne gereksiz bir test. Bu, bir filmin iyi ya da kötü olup olmadığıyla ilgili bir kriter olamaz. Ne yani bunun aynısını erkekler için de yapalım o zaman? Neden sadece kadınlar için yapılıyor?" gibi küçümseyici cümleler oldu.

Öncelikle, çok gerekli bir test olup olmadığı, size ne düşündürdüğüyle ilgili. Dünya üzerinde var olan hiçbir görüş ya da hiçbir eser, gerekli olduğu için ortaya konmamıştır, insanlara farklı bakış açıları kazandırmak için ortaya atılmıştır. Alison Bechdel de, görsel sanat eserlerinde kadınların meta haline getirilmesine karşı olduğu için böyle bir test yaratmış. Evet, herhangi bir sanat eserini eleştirmek için en mükemmel yol değil, gerekli de değil. Ancak, kimi filmler, izlediğinizde sizi rahatsız ediyor, zaten konu akışıyla tamamen alakasız bir şekilde güzel kadınlar, memeler, bacaklar, dudaklar ekrana bir anda doluyor; kimileri ise bu kadar açık bir şekilde yapmıyor yapacağını. Örneğin Hobbit'te, romanda hiç dişi karakter olmamasına rağmen her filmi neredeyse üç saati bulan filmleri piyasaya sürmek istemeyen Peter Jackson'un, Galadriel'i de sürpriz bir şekilde LOTR üçlemesinden Hobbit'e de konduruverdiğini biliyorsunuz, Hobbit cinsiyetçi bir film değilmiş gibi görünüyor fakat bu testi geçemiyor, bu test, bir filmin cinsiyetçi yaklaşım içerip içermediğini görmek için önemli bir test, arada kaldığınız filmlerde gerçekten işe yarıyor. Aynı şekilde LOTR üçlemesinin filmlerinde de Arwen'in romanlarda olduğundan çok daha aktif olduğunu da söylesek sizin için şaşırtıcı olur mu bilmem. Ve evet, LOTR de aslında Eowyn gibi savaşçı bir kadın karakter içerip "I am no man!" gibi bir replikle kadın izleyicilerin ağzına bir parmak bal çalmış fakat yine de Arwen'i de geek kültüre bir mastürbasyon malzemesi yapmış. Bu testin gerekli olup olmadığını, kimi filmlerde bu gerçeği fark ettiğiniz zaman "Peki ben, gerçekten de erkek izleyiciler sıkılmasın diye araya serpiştirilmiş güzel kadınların oynadığı filmleri sinemada izleyip bu yapımcılara para kazandırmalı mıyım?" sorusunu sorarsanız anlayabilirsiniz, mesela Hobbit'in ikinci filminde, Lost'taki güzel kadının da oynayacağını okudum, kitapta gerçekten hiç kadın karakter görmemiştim, ince bir kitabın üç filme bölünmesi bile bir filmi meta haline getirdiği için hoşuma gitmiyordu, inceden inceye bir de ekranda kadın vücudunun da satılıyor olması, hiç hoşuma gitmedi.

"Bir filmin iyi ya da kötü bir film olup olmadığını bu test sayesinde anlayamayız ki?" isyanını da duydum, videoda da bunun hakkında güzel bir açıklama yer alıyor, bu testi geçememiş olan çok şahane filmler olduğu gibi (WALL-E geçemiyormuş mesela, benim de favorilerimdendir) bu testi geçen ve ucuz filmler de var. Mesela iki kadının erkekler hakkında olmayan sohbetleri, bu testi geçmek için bir ölçüydü fakat çoğu filmde kadınlar, erkekler hakkında konuşmasalar bile parfümler, kıyafetler, alışveriş, makyaj malzemeleri hakkında konuşuyorlar, teoride testi geçiyorlar, kendi ilgi alanları üzerine konuşuyorlar fakat bu da kadını meta haline getirip "Kadınlar sadece makyaj malzemeleri hakkında konuşur" diye aşağılamak sayılır. İşte bu testi geçen "chick-flick" diye tabir edilen kadın filmleri de bu sefer Bechdel testine bu kadar eğilmemi sağlayan tüketim toplumu nefretimi başka bir şekilde gazlıyor, bu kez de kadınlar, erkekler hakkında konuşmasalar bile güzellik hakkında ya da saç modelleri hakkında konuşmaya başlıyorlar, testi geçiyor evet, ama hala kötü ve cinsiyetçi bir film. Bu test, büyük bir kriter değil. Sadece bir yol.

"Bu test neden sadece kadınlar için uygulanıyor? Aynısının erkek versiyonunu da yapalım?" diye sorduğunuzda vereceğim cevap da şöyle oluyor, doksanlarda müzik piyasası genelde kadınlara albüm satın aldırmaya çalışırken müziği meta haline getirmişti, yakışıklı frontmanler ve boybandler, kadınlara albüm ve merchandise ürünleri satın aldırırken son zamanlarda yapılan çoğu film de erkekleri sinemaya yönlendirmeye çalışıyor ve sanat eserlerini ticari ürünlere çeviriyor. Kadın vücudunu erkeklere pazarlama amacını birebir taşımasa bile en azından "Dört erkeğin kendi arasında geyik muhabbeti yaptığı bir filmi ben erkeklere izletemem," anlayışı taşıyan yönetmenler ve yapımcılar sayesinde de biz Mallrats'te renk olsun diye birkaç kadını da görüyoruz. Oysa o kadınları o kurguda görmemize hiç gerek yok, o kadınların kurguya olan etkilerini diğer karakterler birbirlerine anlatırken anlıyoruz zaten, kendileri yer almıyorlar, erkeklerin gözünden ve erkeklerin kendi aralarındaki konuşmalarından öğreniyoruz hikayelerini, sadece "duruyorlar." Böyle bir pazar haline gelmiş olan sinema dünyasında zaten aksiyon, bilim kurgu, komedi ve korku filmlerinin çoğunda ana rolleri erkekler üstlenirken kadınlar ancak kırılgan rollerde, kurtarılacak karakterler olarak veya sadece "kadınlık" yaparak yer alıyorlar, bu yüzden bir filmin cinsiyetçi yaklaşımla çekilip çekilmediğini içindeki erkek karakterlerden çok kadın karakterlerin kullanım amacı belirtiyor.

Tüm bunlar, Bechdel testi ve sinema dünyasında kadın karakterlerin kullanımı hakkında Türkçe içerik olmadığı için açtığım bu blogun ilk adımları için gerekli açıklamalar, filmleri incelemeye de yavaş yavaş başlayacağız, yukarıdaki videoda dediğim gibi Feminist Frequency blogunun sahibi, 2011 yılı Oscar adaylığı sahibi filmleri incelemiş, oradan da yavaş yavaş ısınabiliriz, mesela Hugo, çok kısa bir diyalogla bu testten geçiyor, Meliere'in eşiyle Isabel'in konuştuğu bir sahnede, Meliere'in eşi "Eskiden aktrisler bugünkü gibi değildi," diyor. Fakat inanır mısınız tüm film boyunca aklımızda kalan dört kadın karakter başka hiçbir sahnede birbiriyle konuşmuyor. Midnight In Paris'te, sadece Inez ve annesinin alışveriş yaparken hasır bir koltuk hakkında konuştuğu bir sahne varmış, bu konuşmaya bile zaten Owen Wilson'un oynadığı karakter ve dükkan sahibi de katılıyormuş. Mesela Midnight In Paris'te Ella Fitzgerald, Gertrude Stein gibi pek çok entelektüel kadın görüyorduk fakat iki kadının birbiriyle iletişim kurduğu tek sahne, hasır bir koltuğu satın alıp almamak hakkında. Diğer örnekler için, videoyu izlemenizi tavsiye ederim, Anita hanımefendi çok güzel konuşan, çok akıcı bir anlatıma sahipmiş.


Not: Videoyu bana Twitter'dan Pınar yolladı, bu bloga bir katkısı olacağını düşündüğü için, sizler de katkısı olacağını düşündüğünüz materyalleri, filmleri, yazıları purple_sabbath@windowslive.com adresine ya da iletişim halindeysek Facebook'tan, Twitter'dan vb. iletebilirsiniz, bu blogu tek başıma yürütmektense konuya daha hakim olanlardan ya da başka bakış açıları katacak olan kişilerden alacağım katkılarla yürütmek benim için de daha zevkli olur.


6 yorum:

  1. Erkekler hiçbir zaman cinsiyetçiliği kabul etmeyecekler, hatta kadınların çoğu durumda avantajlı olduklarını düşünmeye devam edecekler hep. Bu yüzden şu sözde pozitif ayrımcılık bitse de biz de rahat bir nefes alsak, "şartlar" eşit hale gelse. Fakat bahsettiğin testin bu pozitif ayrımcılıkla hiç alakası yok, ya da ben göremiyorum. Gelen tepkileri gerçekten çözemedim. Kadın vücudunun her filmde dizide vs her türlü sanat eserinde bariz metalaştırıldığı bir gerçek. Öyle olmasa en basitinden X ürünlerinin tanıtımı için prezentabl kadınlar seçilsin? Bunun bir üst versiyonu da erkeklerin çoğunlukta olduğu bir filme seksi bir kadın koymak işte.

    İsteyen bu testin ters versiyonunu yapsa keşke. Cinsiyetçilik en çok hangi cinse yapılıyormuş istatistik çıkarılsa falan. Ama her şey ayan beyan bile olsa bazı zihniyetlere anlatamıyorsun, anlamak istemiyorlar. O yüzden gelen tepkileri ciddiye alma bence.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Gelen tepkiler yine yakın çevremde, nispeten masumane tepkiler diye algıladım aslında, şimdilik gerçekten ya anlamadılar testin amacını ya da "Ee bir olayı yokmuş? Test deyince insan daha işe yarar bir şey bekliyor, ne oluyormuş bunu yapınca ki?" falan dediler, birkaç kişi küçümsedi "Uğraştığın şeye bak," diye, o da zaten "Dünyada bu kadar sorun var sadece buna mı odaklanıyorsun?" genellemesi yaparak kendileri hiçbir soruna odaklanmayanlardandı.

      Feminist olmama sebebim de aynen kadınların çoğu durumda avantajlı olduğunu düşünenler, cinsiyet ayrımcılığını bu yüzden kabul etmeyenler diyebilirim zaten, ben de doğduğumuz an seçemediğimiz ve sonradan da değiştirmenin bir nevi psikolojik zulüm olduğu bir özelliğimizin bizleri ayırmaması, ötekileştirmemesi gerektiğini düşünüyorum ve eşitliğe inanıyorum, feminizm bile bir yerde bir nevi kadının kendini kendi eliyle erkeklerden ayırması gibi algılanabiliyor, bu yüzden eğildiğim nokta her zaman "ayrımcılık" kısmı, en çok da kanıksanan ayrımcılık, bu testin ortaya koyduğu gibi.

      Sil
  2. ben hobbit'te galadriel'in dahil edilmesini olumlu olarak görüyorum. bu test de sonuçta medyada kadın varlığını ölçen bir test, o yüzden testi geçemese de testin temel yaklaşımı açısından olumlu bir adım bence. diğer lotr filmlerinde kadın karakterlerin yerlerini arttırma çabaları için de belki aynı iyimser yorumu yapabilirim ama eleştirine de hak veriyorum çünkü bu kadınların sahneleri kadın izleyicinin kendini özdeşleştirebileceği örnekler olsun diye değil erkek izleyici düşünülerek koyuluyor. bu konuda kararsız olduğumu söyleyeblirim yani.

    bu testin erkek versiyonu niye yok diyenler erkek versiyonunu da her filme mutlaka uygulasınlar zaten. neredeyse her filmin erkek versiyonunu geçerken kadın versiyonunu geçemediğini görecekler. testin dikkat çekmeye çalıştığı dengesizlik de bu. nüfusun yarısı erkek yarısı kadın ama filmlerde erkek karakterler birbirleriyle bol bol diyalog kuracak kadar hikayeye dahil oluyorken kadınlar olmuyor, neden?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sevdiğim yapımlar için ben de kararsız kalabiliyorum, Hobbit, Harry Potter, LOTR gibi filmlerde, serilerde, kadınların popüler kültüre meze olmak üzere konulduğunu bilmesem keşke çünkü içindeki kadın karakterleri aslında çok da seviyorum. Ama ne yazık ki Galadriel'i Hobbit'te sadece Gandalf'ın Mithrandir adını anmasıyla "Aa di mi, Mithrandir de diğer adıydı hıhı..." diye hatırlamamızla bir işe yaramasıyla anabiliyorum, onun dışında filme getirdiği tek etki sürekli süzülmekti. Sadece süzülen kadın karakterler tamam ama, koskoca Galadriel de mi sadece süzülecekti, üzüldüm.

      Sil
  3. daha önce hiç duymamıştım bu testi, ilk kez senin blogunda bugün okudum ve bence gerçekten ilgi çekici
    bence de bu testi geçmesi ya da geçmemesi bir filmi iyi ya da kötü yapmaz, ama bir çok film için bu konuda gerçekten farkındalık uyandıracaktır

    bir de bu testi geçemeyen her filmin de cinsiyet ayrımcılığı yaptığını iddia edemeyiz diye düşünüyorum
    ama bir çok film için de ayırt edici olacaktır

    feminist ya da bu konuların düşkünü/takipçisi değilim ama bundan sonra bu testi izlediğim filmlere mutlaka uygulayacağım

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. :) Ben de kendimi feminist olarak görmüyorum, bu testle ilgili doğru düzgün Türkçe kaynak olmadığını görünce kendim yapayım, kendim uygulayayım dedim, ne güzel o zaman, herkes uygularsa filmlerin ticari ürün mü sanat eseri mi olduğunu çok daha iyi fark ederiz.

      Sil